Tasarrufta en önemli husus vadedir. Vadeye göre hangi yatırım enstrümanından faydalanılacağına karar verilir. Yatırım enstrümanına karar verildiği anda da vade önemlidir. Örneğin; vadeli mevduat hesabında vade belirlemesi önemli bir aşamadır. Vadeyi yanlış belirlediğimizde çeşitli hak kayıplarına uğrarız. Şöyle ki; bir yıl boyunca ihtiyaç duymayacağımız bir birikim için üç ay vade tercihinde bulunursak, bir yıllık vade için önerilen daha yüksek bir faiz getirisinden mahrum kalabiliriz. Daha da kötüsü üç ay sonra ihtiyaç duyacağımız bir birikim için vadeyi bir yıl belirlersek vadeyi bozmak durumunda kalırız ve üç ay sonunda herhangi bir getiri elde edememiş oluruz.
Bu nedenle en başta tasarrufu ne kadar süre boyunca devam ettirebileceğimize karar vermemiz gerekmektedir. Herkesin öngörülebilen veya öngörülemeyen nedenlerle nakde ihtiyacı olur. Bu nedenle tasarruflarımızı kısa, orta ve uzun vadeli olarak üçe ayırmamız son derece yerinde olacaktır. Uzun vadeli tasarruf aracı olarak Bireysel Emeklilik Sistemi öne çıkarken; 35 ve altı yaşlarda, 10-15 yıl sonra nakde ihtiyaç duyulabilecek durumlar için Birikimli Hayat Sigortası son derece mantıklı bir yatırımdır. Risk primi düşük bir ürünle ödediğiniz primin önemli bir kısmı yatırıma giderken; ödediğiniz primin %50’sini aylık ücretiniz veya yıllık beyannameniz vasıtasıyla gelir vergisi matrahından düşebilirsiniz. Bu da daha başlangıçta toplam primin asgari %7,5, azami ise % 17,5 oranına tekabül eden tutarını verginizi az ödeyerek geti almanız anlamına gelmektedir.
10-15 yıl sonra ihtiyaç duyacağınız tasarruflarınızı Birikimli hayat sigortasında değerlendirirseniz, hem vergi teşviğinden faydalanacak; hem de bu süre sonunda herhangi bir hak kaybına uğramadan yatırım getirilerinizle birlikte ana paranızı alıp ihtiyaç duyduğunuz alanda harcayabileceksiniz.