Kimse sağlıklı hissettiği zamanlarda ölümü hatırlamaz; böyle bir riski her zaman taşıdığımızı bilir ancak önemsemez. Ölüm sağlık nedenleriyle gerçekleşebildiği gibi kaza yoluyla da gerçekleşebilir. Devamlı bir şekilde taşıdığımız bu risk kredi kullanırken de önümüze çıkar. Kredi kuruluşu alacağını ölüm riskinden arındırmak ister, müşterisinden hayat sigortası talep eder. Bu talep genelde tartışma konusu olmuştur. Tüketici hayat sigortasını genelde masraf olarak görür. Ancak bunun önemi kredi kullanan hayatını kaybettiğinde anlaşılır.
Hayat sigortası olmayan kredi kullanan vefat ettiğinde, geri ödenmeyen kredi tutarı takibe girmekte; kimi zaman kredi ile alınmış olan şey elden çıkıp gitmektedir. Hayat sigortası alınan kredilerde ise, bir taraftan bankaya daha düşük faiz ödenirken, diğer taraftan bir vefat durumunda, kredinin ödenmemiş kısmı sigortacı tarafından ödenerek borç kapatılmaktadır.