Ülkemizdeki sigorta priminin yarısı kasko ve trafik sigortasından oluşmaktadır. Bunun en büyük nedeni araçlar ile ilgili risk algımızın açık olması; diğer bir deyişle aracımızın başına bir şey gelebileceğini düşünüyor olmamızdır. Konut ve işyerlerinde yüksek bir risk algısı oluşmadığından ülkemizde yangın sigortası maalesef arzu edilen seviyelerin çok gerisinde kalmıştır. Konutlarda oluşan hasar frekansı (hasarlanan konut adedi/toplam sigortalı konut adedi) araçlara göre çok daha düşük olması bu geri kalmışlığın en önemli sebebidir. Hasar frekansı düşük olunca da konut sigortaları için istenen prim düşük olmaktadır.
Aslında araçlarda oluşan zararların önemli kısmı araç sahiplerince de giderilebilecek masraflardır. Oysa bir yangının çıktığı, selin zarar verdiği konuttaki masraf çoğunlukla sahibi tarafından karşılanamamaktadır. Bu nedenle yangın sigortası da en az kasko kadar önemlidir. Bu ve takip eden sorularda bireysel yangın sigortası ile ilgili faydalı bilgilere yer vereceğiz. Bu şekilde yangın sigortasının öneminden, sigorta bedelinin nasıl tespit edileceğine; hangi teminatların ne işe yaradığından hak kaybına neden olabilecek temel hatalara ilişkin bilgilerin anlaşılması öncelikli hedefimiz olacak.
Yangın sigortası temel bir sigortadır ve yangının, yıldırımın veya infilakın sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararları karşılar. Ayrıca yangın ve infilak sonucu meydana gelmesi şartıyla duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararları da karşılar.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi yangın temel teminattır ve bu teminatın üzerine ek teminatlar alarak başka tür risklerimizi de koruma altına alabiliriz.