Sigorta bilindiği üzere, benzer riskleri taşıyan kişilerin ödedikleri primlerle oluşturulan fondan, teminat altına alınan risklerin gerçekleşmesi sonucu meydana gelen zararı karşılamaya dönük bir sistemdir. Bu tamamen gönüllülük esasına göre sigortalanan kişilerin dahil olduğu sistemdir.
Diğer taraftan bazı durumlarda kamu otoritesi zorunlu sigorta uygulaması da getirebilmektedir. Böyle olduğunda, herhangi bir alanda faaliyet göstermek isteyen veya bir haktan yaralanmak isteyen kişiler, zorunlu olarak sigorta almak durumundadırlar. Ülkemizde bunun en bilinen örneği zorunlu trafik sigortası olarak da bilinen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasıdır.
Bu sigorta üzerinden ilerleyecek olursak, trafik sigortası ile kanun koyucu, motorlu araç sahiplerinin, araçları ile çevreye kusurlu olarak verdikleri zararı gidermeyi amaçlamaktadır. Bugün, 135.000 TL ile modeli düşük de olsa bir araç satın alınabilmektedir. Bu tutarla bir araç sahibi olunabilirken, bir araç sahibi 3. şahıslara bu tutarın 100 katı zarar verebilmektedir. Kusurlu olarak verilen bu zararın karşılanması hiç de kolay olmamaktadır. Trafik sigortası ile ölüm ve sakatlanmada ayrı ayrı olarak verilen teminat kişi başına 1.800.000 TL’dir. Bir otomobili ele alacak olursak, bu teminat toplam 5 kişi için verilmektedir; diğer bir deyişle 9.000.000 TL ölüm; 9.000.000 TL de sakatlık için teminat sunulmaktadır. Ayrıca maddi hasar için de otomobil başına en fazla 200.000 TL; kaza başına da 400.000 TL teminat verilmektedir.
Çevresine zarar veren araç sahipleri, sigortası yok ise bu tutarları cepten ödemek zorunda kalacaklardır. Yukarıda verilen tutarlardan da anlaşılacağı üzere, değil düşük tutarlı bir otomobil satın alan, ortalamanın üzerinde sıfır bir otomobil satın alan kişinin dahi, ölen bir kişinin yakınlarının sigortadan alabileceği 1.800.000 TL’yi ödeyebilmesi son derece zordur.
Ülkemizde her yıl bir milyonun üzerinde trafik kazası olduğunu; bu trafik kazalarında yedi bini aşan sayıda kişinin hayatını kaybettiğini, 300 bini aşan kişinin de yaralandığını düşünürsek; ödenen tazminatın tutarının devasa boyutlara vardığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sadece ülkemizde değil, gelişmiş tüm memleketlerde trafik sigortası ürünleri zorunlu kılınmıştır. Buradaki amaç, zaten trafik kazasında kusuru olmadığı halde mağdur olan kişilerin zararlarını karşılayıp, mağduriyetlerinin en azından parasal kısmını bertaraf etmektir.
Sonuç olarak çok sayıda kişinin yer aldığı belli alanlarda, kamu otoritesi, herhangi bir kusuru olmayan kişilerin uğrayacağı zararları karşılayan sigorta ürünlerini zorunlu hale getirebilmektedir.